İNGİLİZ AJANI W. G. PALGRAVE’İN 160 YIL ÖNCE YAZDIKLARI ARAP DÜNYASINI NASIL BİR GELECEK BEKLEDİĞİNİ HABER VERİYOR

Arabistan’ı ele geçiren ve sırtını ABD’ye yaslaya gelmiş olan Vahhabiler, Osmanlı’nın yaptığı büyük yönetim hataları sonucunda Mezopotamya’nın Arabistan çölü boyunca uzanan sınır bölgelerinde, Riyad ve dolaylarında kendi başlarına bildikleri gibi hareket edebilmekteydiler. Bu durumdan haberdar olan İngilizler, Basra Körfezi kıyılarını tahkim etmek için fırsatı değerlendirmek istiyordu. Bu amaçla, bölgeye William Gifford Palgrave adlı bir ajan yolladılar. Palgrave, Hindistan’da askeri görevlerde bulunan bir subaydı. 35 yaşında iken İngiltere üzerinden Suriye’ye gelerek Fransız Cizvit misyonerlerin arasına katılmış ve akıcı bir şekilde konuşacak derecede Arapçayı kısa zamanda öğrenmiştir. Arapçayı Araplar kadar iyi bildiği yazılmıştır. Daha sonra harekete geçmiş ve 1862 yılında, İngilizlerin henüz nüfuz edemedikleri, Vahhabi hakimiyeti altında kalmış bölgelerde, bir yıl dolaşmıştır. Hekim pozuna girerek her gittiği şehrin ileri gelenleriyle yakın ilişkiler kurmuş, camilerde vaazlar dinlemiştir. Aşağıdaki satırlar, 1865 yılında, İngiltere’de yayınladığı kitaptan alınmıştır. Anlatılanların sadece Vahhabiler için geçerli olmadığını düşünüyoruz. Bu satırları bütün İslam dünyasının halini tasvir eden, bir Hıristiyan ajanı tarafından yapılan bir gözlem olarak değerlendirerek aktarıyoruz:
“… Büyük bir araştırmaya girişerek, bir aydan fazla bir süre camide vaaz dinledim. Hiçbir zaman bir insanı insan yapan ahlak, adalet, doğruluk, kalp temizliği gibi önemli konulardan bahsedilmedi. Onların yerine sürekli olarak konu dönüp dolaşıp cennete, orada Müslümanları bekleyen hurilere, ırmaklara ve bahçelere geliyor ve korkutucu şekilde cehennemden, şeytanlardan ve yanmaktan bahsediliyor, bunlara çok eşlilikte kocaların görevleri ekleniyordu. Bu kapsamda, gerçek ahlaki değerlerden çok az bahsediliyordu sadık takipçilere.”